Bir deniz imparatorluğu Osmanlı - Sayı 5

Bir deniz imparatorluğu Osmanlı

1_kirmizi_beyaz_5_2008_yaz

Bir deniz imparatorluğu olmak

Ömer Bolat CEO | Albayrak Grubu Gerek oluşturdukları erdemli medeniyet birikimi ve gerekse de asırlarca üç kıtada uyguladıkları mükemmel yönetim biçimiyle tüm dünyaya örnek olan Osmanlı İmparatorluğu’nda, II. Murad’dan başlayarak padişahların adının yanına “Sultânü’l-Berri ve’l-Bahr” -yani “Karaların ve Denizlerin Sultanı”- unvanı eklenmiştir. Denizciliği, bu unvanı adlarının yanına yazabilecek kadar önemseyen bir anlayıştan söz ediyoruz Kırmızı-Beyaz’ın bu sayısında.

Şüphesiz Osmanlı’nın deniz politikalarında ve denizcilik teşkilatında bugün için bile önem taşıyan birçok nokta mevcut. Kaldı ki, denizcilik tarihimiz Osmanlı ile başlamayıp Selçuklular’a kadar uzanıyor. Sonrasında ise Yıldırım Beyazıt gibi ileri görüşlü bir padişahın Ege Anadolu Beyliklerini Osmanlı’ya dahil etmesiyle İmparatorluğun denizler üstündeki hakimiyeti iyice genişliyor. Bu genişleme Fatih’le ve İstanbul’un fethiyle birlikte yükselişini sürdürür. İstanbul’un fethi, denizciliğimiz açısından da bir çağın kapanıp yeni ve ihtişamlı bir başka çağın açıldığının ifadesidir. Lütfi Paşa’nın Âsafname adlı eserinde belirttiği gibi, İstanbul’un velinemeti denizdir ve deniz fetholunmayınca gemi gelmez, gemi gelmeyince de İstanbul mamur olmaz.

Bugün ülkemizde denizcilik sektörü henüz hakettiği noktada değil. Bilinen bir gerçek bu. Oysa sınırları Osmanlı dönemine nazaran daralmakla birlikte hâlâ üç tarafı denizlerle kaplı bir coğrafya üstünde yaşıyoruz ve bu bizim için önemli bir imkan. Üç yanı denizlerle çevrili ülkemizin konumu bize denizci bir ülke olmamızı sağlayacak bütün imkanları sunmaktadır. Öte yandan dünya deniz taşımacılığının %30’unun, ham petrol ve petrol ürünleri taşımacılığının ise %28’inin gerçekleştirildiği Akdeniz havzasında bulunmaktayız. Ülkelerin yeni gemi inşasındaki pazar paylarında da görüleceği üzere, Kore birinci, Japonya ise ikinci sırada yer almaktadır. Bu iki ülke toplam pazarın %70’ten fazlasını ellerinde bulundurmaktadır. Türkiye tersaneleri ise yeni gemi inşa ve bakım-onarım kapasitesi ile dünya sıralamasında 8., yat üretiminde ise 2. sırada bulunmaktadır. Ülkemiz tersaneleri kapasitelerinin ortalama olarak %70’ini kullanabilmektedir. Bu verilerin ışığında yapılan değerlendirmede, yıllar itibariyle ülkemizde inşa edilen gemilerde gerek sayı, gerekse tonaj yönünden artış görülmekle birlikte, pazar payımızın tam anlamıyla yeterli olmadığını söylemek yerinde olacaktır.

Bununla birlikte denizciliğimiz açısından son yıllarda kimi gelişmeler de oldu ve oluyor. Örneğin son beş yıl içinde, gemi inşaa alanında faaliyet gösteren tersane sayısının 37’den 85’e çıkması önemli bir adım. Ayrıca Ulaştırma Bakanlığı’nın, bu sayıyı 2011’e kadar 140’a çıkartmayı hedefl emesi oldukça sevindirici. Öte yandan Özel Tüketim Vergisi’nin kaldırılması, liman ücretlerinin düşürülmesi ve denizcilik mevzuatlarının kolaylaştırılması da deniz taşımacılığına olumlu katkılar yapmıştır. Gönül ister ki, denizcilik sektörümüzdeki bu tür gelişmeler durmaksızın devam etsin ve dünya denizciliğindeki gelişmelere paralel bir biçimde ilerleyerek ciddi bir aşama kaydetsin.

Denizcilik tarihi alanındaki kıymetli çalışmalarıyla önemli bir boşluğu dolduran bir akademisyenin, Prof. Dr. İdris Bostan’ın “Bir Deniz İmparatorluğu” olarak tanımladığı Osmanlı’ya yaklaşımını merkeze aldık bu sayıda. Osmanlı’nın denizlerdeki üstünlüğünü ve ona bu üstünlüğü sağlayan teknik ve kültür birikimini daha iyi kavramamızı sağlıyor Prof. Dr. İdris Bostan’ın verdiği bilgiler. Ayrıca Osmanlı’nın, imparatorluğun son günlerine kadar gemi inşaa sanayiini kendi öz imkanlarıyla yürütmeyi başarması da günümüz sanayici ve işadamları için örnek bir uygulama ve önemli bir işarettir. Her alanda olduğu gibi, sanayi ve ticaret alanında da yerli birikim ve çabalara ihtiyacımız var.

Ayrıca, geçtiğimiz günlerde ebedî âleme göçen, ülkemizin önemli bilim adamı ve gönül insanı Ahmed Yüksel Özemre’ye, Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan’a ve şair, mütefekkir Erdem Bayazıt’a Albayrak Grubu olarak Allah’tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine sabır diliyoruz. Mekanları cennet olsun.

Ömer Bolat
CEO | Albayrak Grubu

 

Okumak için tıklayınız.