Dünya şampiyonu Kenan Sofoğlu

kenansofoglu

O motor tamircisi bir babanın en küçük oğlu… Dördüncü kez Dünya Supersport’ta şampiyon olduktan sonra annesinin fasulye ayıklamasına yardım eden, çocukluğunda oto sanayide yediği tostları unutmayıp orayı sık sık ziyarete giden ve bu anları da sosyal medya hesaplarından paylaşan, büyük başarılara imza atmış bir motosiklet yarışçısı… Kimden mi bahsediyoruz? Tabii ki Kenan Sofuoğlu’dan… İşte nev-i şahsına münhasır, sahici bir adamla yaptığımız keyifli bir söyleşi…

“Her yarıştan önce annemi arayıp duasını isterim”

Geçen yılın temmuz ayında evlat acısı yaşayan Kenan Sofuoğlu için o dönem hiç de kolay geçmedi. Ama o acısını yüreğine gömüp yarışlara devam etti. Ve son dünya şampiyonluğunu geçtiğimiz temmuz ayında vefat eden oğlu Hamza’ya adadı. Milli sporcumuz sezonun Katar’daki son yarışının ardından bir araya geldiğimiz Sofuoğlu ile şampiyonluklarından gelecek planlarına, yetiştirdiği öğrencilerinden inanç dünyasına kadar pek çok şey konuştuk.

Tebrik ederiz Dünya Supersport Şampiyonası’nda dördüncü kez şampiyon oldunuz. Nasıl hissediyorsunuz?

Açıkçası çok zor bir yıl geçirdim. Bu şampiyonluk benim için en zorlu ve en anlamlı şampiyonluk oldu. Yeniden dünya şampiyonu olduğum için mutluyum. Türkiye’ye kazandırdığım her şampiyonluk beni gururlandırıyor. Her zaman büyük hedefim, ülkemin bayrağını gururla taşımak oldu. Bu nedenle çıktığım her yarışa şampiyon olmak için çıkıyorum.

“Bu işi üç sene sonra bırakacağım” diye bir açıklama yapmıştınız. Peki, üç yıl sonrası için nasıl bir gelecek planlıyorsunuz?

Bu spora Rabbim izin verdiği sürece devam edeceğim ama bıraktıktan sonra benden sonra gelecek genç isimleri çalıştırmaya yöneleceğim. Şimdiden Toprak Razgatlıoğlu ile buna başladık. Birlikte antrenman yapıyoruz, pek çok yarışa birlikte gidiyoruz. Bu yıl dünya şampiyonluğundan daha çok önem verdiğim şey; Toprak’ın şampiyon olmasıydı. Benden sonra birilerinin yetişmesi gerekiyor. Toprak da bu fırsatı çok iyi değerlendirdi. Ondan sonrası için de birlikte çalıştığımız üç genç daha var. İnşallah onlar da güzel işler yapacaklar.

“Moral yüksekse başarı gelir”

Yarış esnasında dikkat dağınıklığı yenilgiye sebep olabilecek bir etken. Siz yarışırken konsantrasyonunuzu nasıl yüksek tutuyorsunuz?

Tabii ki yarış öncesinde ve esnasında stres oluyor. Yarış esnasında küçük bir hatanız bile çok pahalıya mal olabiliyor, o yüzden konsantrasyonu yüksek tutmak kolay bir iş değil. Bu yüzden kondisyon ve konsantrasyon antrenmanları yapıyorum. Uykuma dikkat ediyorum. Erken yatıp erken kalkmaya çalışıyorum. Yılların vermiş olduğu tecrübeyle şunu anladım, en güzel konsantrasyon moralin yüksek olması. Çünkü moraliniz yüksek olunca başarı da geliyor.

Yarışlara çıkmadan önce mutlaka yaptığınız bir ritüeliniz var mı ya da bir uğurunuz?

Her yarıştan önce annemi arayıp duasını isterim.

Hız, yaptığınız sporda çok önemli. Aynı zamanda sizi “şampiyon” yapan şey de “hız.” Peki, günlük hayatta hızla aranız nasıl? Tez canlı mısınız yoksa sakin birisi mi?

Günlük hayatta çok hız meraklısı değilim. Çünkü yaptığım iş dediğiniz gibi hız üzerine, hızdan yoruluyorum ve dinlenmeye, motosikletten uzak kalmaya ihtiyacım oluyor.

Hayatınız antrenmanlar ve yarışlarla geçiyor. Spor, hayatınızın tümünü kapsıyor. Antrenmanlar ve yarışlardan arta kalan zamanlarda neler yapıyorsunuz?

Yarış sezonu antrenmanlar, yarışlar ve seyahatlerle geçiyor. Haliyle geriye çok boş vaktim kalmıyor. Ama mümkün olduğunca boş zamanlarımı aileme ve yakın dostlarıma ayırıyorum, onlarla vakit geçirmeye çalışıyorum.

“İNANÇLI OLMAM EN BÜYÜK KUVVET’İM”

Çok zor bir yıl geçirdiniz. Ama buna rağmen pes etmediniz ve ayakta kalmayı başardınız. Belki de yaşadıklarınızı bir başkası yaşasaydı bu acının üstesinden gelemezdi. Bu oldukça zor bir şey… Nasıl atlattınız bu dönemi?

Bu sezon baba olmanın mutluluğunu yaşarken, hiç ummadığım bir şey geldi başıma. Eşimle Türkiye’ye geldik ve bebeğimiz Hamza beyin kanaması geçirdi. Üç ay mücadele ettik ve bu mücadelenin ardından oğlumuzu kaybettik. Tabii o dönemde yarışlarım devam ediyordu ve yarışlara katılmam gerekiyordu. Yaşadıklarım kolay şeyler değildi. Düşünsenize, çocuğunuz komada, her an kaybedebilirsiniz ama gitmek zorundasınız… Malezya’daki yarışa gitmeden önce oğlumu kaybettik. Hamza hastanedeyken sporcu gibi yaşamıyordum, antrenman yapmaya fırsatım olmuyordu. Yarışlara hazırlanmadan gidiyordum. Rabbim de işimi rast getirdi ve bu sezon çok istediğim şampiyonluğu alabildim.

Hayatında kötü dönemler geçirenlere ayağa kalkmaları için ne yapmalarını tavsiye edersiniz?

Bazen işler umduğunuz gibi gitmeyebilir, kazalar, şanssızlıklar olabilir. Bu gibi durumlara karşı inançlı olmam en büyük kuvvetim. İnançsız bir kişi bu mücadelelere karşı kolay kolay katlanamaz. Hayatta inişler ve çıkışlar var, bu sayede başarılar değer kazanıyor. Allah zorluğun yanında sabrı da veriyor. Zor dönemlerde ve morallerin düştüğü zamanda mücadele ederseniz hayat size yeni şanslar sunuyor. Bu şansları değerlendirebilmek için olabilecek en iyi neyse, o mücadelenin içine girmek lazım. Mücadeleden vazgeçmeyince nasip ise Rabbim hayallerimizi gerçekleştiriyor.

Benzer konular

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir