Türkiye’de mucitler arttı, patent sayısı beşe katlandı! Patent hakkında her şey

patent

Türkiye’de son yıllarda teknolojik gelişimi sağlamaya yönelik çalışmaların teşvik edilmesi, yeni buluş ve icatlarda adeta patlama yaşattı. Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından son 5 yılda verilen patent sayısı 5 kattan fazla artış gösterdi. TPE tarafından verilen patent sayısı 2006 yılında 122 iken, bu sayı geçen yıl 642’ye yükseldi. Son yıllarda hızla yükselen patent başvurularında, 2012 yılının ilk üç ayında da artış sürüyor. Türk Patent Enstitüsü verilerine göre, Mart ayı sonu itibariyle yerliyabancı toplam patent başvurusu sayısı yüzde 16,9 oranında arttı. Yerli kişi ve kuruluşların başvuru oranı yüzde 10,9, yabancı kişi ve kuruluşların başvuru oranı ise 20,6 oranında yükseldi.

Yerli firmalarca, 2011 yılında en fazla patent başvurusu yapılan sektörlerde kozmetik-tıbbi ürünler ile elektronik sektörünün ağırlığı devam etti. Türkiye’nin uzun süredir patent liderliğini sürdüren Elektrikli ev aletleri sektörü 2011’de de 626 patent başvurusu ile lider oldu. TPE verilerine göre, fabrikasyon metal ürünleri sınıfındaki (makine hariç) araçlarda 482 patent başvurusu yapıldı. Mobilya sektöründe patent başvurusu ise 467 olarak gerçekleşti. Bu sektörü “diğer özel amaçlı makineler” olarak sınıflanan, makine ve araçları çalışması için gerekli özel araç-makinelerin üretimi 332 patent başvurusu ile izledi.

Dünya çapında bugüne kadar 90 milyona yakın patent müracaatı yapılmış durumda. Son 5 yıl içinde dünyada yapılan patent başvuru sayısı ise 13,5 milyon. Türkiye’de patente değer görülerek güvence altına alınmış toplam 12 bin buluş var. Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, bunların yarısına yakını atıl, yani endüstriyel ya da günlük yaşamda kullanılmayan buluşlar olduğuna dikkat çekti. Yamankaradeniz açıklamada şunları söyledi: “1964 yılından bugüne dek toplam 56 milyonun üzerinde patent başvurusu mevcut. 1964 tarihinden önce ise tahmini olarak 30 milyona yakın patentin güvence altına alındığı tahmin ediliyor. Yani toplamda 90 milyona yakın patent müracaatı var. Son 5 yıl içinde dünyada yapılan patent başvuru sayısı yaklaşık 13,5 milyon yani yapılan patent müracaatlarının yüzde 15’i son 5 yılda yapılmış. Türkiye’ye baktığımızda Cumhuriyet tarihi boyunca yaklaşık 12 bin buluşun patent aldığını görüyoruz. Hatta ne acıdır ki bu patentlerin yarısı atıl buluşlara ait. Dünyanın gelişmiş ekonomilerindeki patent sayıları ile baktığımızda ülkemiz patent fakiri konumunda. Ülke ekonomimize yön veren firmaların daha hızlı büyümeleri ve ülke ekonomimizin en gelişmiş 10 ekonomi içine girebilmesi için, Ar-Ge odaklı patent çalışmalarına önem verilmesi gerekmekte.”

Türkiye genelinde son 5 yılda verilen bin 874 patent belgesinin 1.028’sini İstanbul aldı. Bu şehri, aldığı 208 patent ile Ankara, 98 patent ile İzmir, 95 patent ile de Bursa izledi. Aralarında Diyarbakır, Kastamonu, Muş ve Yozgat’ın da bulunduğu 23 şehir TPE istatistiklerinin tutulmaya başlandığı 1995 yılından bu yana hiç patent alamadı. Çankırı ve Karabük ise ilk kez bu yıl bir buluşa patent aldı. Bu yılın 7 aylık döneminde de toplam 2 bin 259 patent başvurusundan 492’si tescillendi. İstanbul, bu dönemde de yapılan 878 başvurunun 235’ine aldığı patent tescil belgesiyle iller arasında ilk sırada yer aldı. İstanbul’u 54 patent tesciliyle Ankara, 39 patent tesciliyle de Bursa izledi.

Türkiye’de ayda 5-6 bin civarında marka başvurusu yapılıyor. Ama odalara ve borsalara kayıtlı yaklaşık 1 milyon 200 bin firma olduğu düşünüldüğünde bu çok düşük. Türk Patent Enstitüsü’ne (TPE) göre, Türkiye’de bir veya birden fazla marka tescili yaptırmış firmaların sayısı 300 bin. Geriye kalan 900 bin firmanın ise marka tescili yok. Türkiye’de esnaf sayısı da hesaba katıldığında en az 3 milyon marka başvurusunun yapılmış olması gerekiyor.

Peki, patent almak için ne yapmak gerekiyor?

Patent haklarının korunması ve Türk Patent Enstitüsü 27 Haziran 1995 tarih ve 22326 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye (KHK) göre, sınai hakkın tesisine uygun buluşların patent belgesi verilerek korunması görevi Türk Patent Enstitüsü’ne (TPE) verilmiştir. TPE’ne başvurular sadece Türkiye’de geçerli patent belgesi almak için yapılır, yurt dışında geçerli değildir ve uluslararası başvurulara ilişkin bilgileri içermemektedir. Verilen patentler sadece Türkiye sınırları içinde geçerlidir. Bir buluşun birden fazla ülkede korunması isteniyorsa her ülkede o ülkenin ulusal mevzuatına uygun olarak ayrı ayrı başvuru yapılması gerekir. Türkiye’de 1 Ocak 1996 tarihinde yürürlüğe giren Patent İşbirliği Anlaşması’na göre, bu anlaşmaya üye ülkelerden birinde bir uluslararası patent başvurusu yapılarak, bir buluş için pek çok sayıda ülkenin her birinde aynı zamanda koruma talep edilebilir. Patent verilemeyecek konular her ülkede patent verilebilecek ya da verilemeyecek konular ilgili mevzuatlarda belirlenir. Genelde birbirine benzemekle birlikte bu konular ülkeden ülkeye değişebilmekte.

Patent ya da Faydalı Model hangi ülkede alınmışsa o ülkede koruma sağlayan belgelerdir. Bu sebeple Türkiye’de belgeye bağlanmış bir Patent ya da Faydalı Model ancak Türkiye’de koruma altında olacaktır.

Bir buluşun birden fazla ülkede korunması isteniyorsa her ülkede o ülkenin ulusal mevzuatına uygun olarak ayrı ayrı başvuru yapılması gerekiyor.

TPE buluş niteliğinde olmadıkları için Türkiye’de patent verilemeyecek konuları şu başlıklar altında sıralamakta:

  • Keşifler, bilimsel teoriler, matematiksel yöntemler • Zihni, ticari ve oyun faaliyetlerine ilişkin plan, usul ve kurallar
  • Edebiyat ve sanat eserleri, bilim eserleri, estetik niteliği olan yaratmalar, bilgisayar yazılımları
  • Bilginin derlenmesi, düzenlenmesi, sunulması ve iletilmesi ile ilgili teknik yönü bulunmayan usuller.
  • İnsan veya hayvan vücuduna uygulanacak cerrahi ve tedavi usulleri ile insan, hayvan vücudu ile ilgili teşhis usulleri (bu hüküm söz konusu usullerin herhangi birinde kullanılan terkip ve maddeler ile bunların üretim usullerine uygulanmaz).

Patent ile korunamayacak buluşlar ise konusunda kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı olan buluşlar ile önemli ölçüde biyolojik esaslara dayanan bitki veya hayvan yetiştirilmesi usulleri olarak belirtilmektedir.

TPE’ne yapılan bir patent başvurusu önce şekil yönünden incelenir ve başvuru koşullarının sağlanıp sağlanmadığı, gerekli belgelerin eksiksiz düzenlenip düzenlenmediği, ücretin yapılıp yapılmadığı kontrol edilir. Şekli inceleme sonunda başvuru sicile kaydedilir ve buluş araştırma için uzman kurumlara gönderilir. TPE var olan mevzuatlara göre tekniğin bilinen durumu ile ilgili araştırmayı Avrupa Patent Ofisi, Danimarka, İsveç ve Rus Patent Ofislerinde yaptırmakta. Patent, biri incelemesiz diğeri incelemeli olmak üzere iki yoldan verilmekte. Başvuru sahibi aksini istemedikçe incelemesiz patent verilmesi sisteminin tercih edildiği kabul edilir.

İncelemesiz sistemde patent, araştırma raporunun yayınlanmasından sonra ve varsa üçüncü kişilerin araştırma raporuna ilişkin görüşleri dikkate alınmaksızın, başvuru sahibinin raporla ilgili karşı görüşlerini bildirmesi için belirlenen süre dolduktan sonra verilmekte. İncelemeli bir Patent başvurusu, seçilen inceleme ve araştırma otoritesine bağlı olarak 1.850–3.500 USD arasında değişmektedir, incelemeli bir Patent başvurusunun belgeye bağlanma süresi ortalama 30 ila 40 aydır. İncelemesiz Patent başvurusu, yine seçilen araştırma otoritesine bağlı olarak 1.250–2.500 USD arasında değişmektedir. Tahmini belgeye bağlanma süresi ise 20 ila 40 aydır. Faydalı Model belge başvurusu, buluşun karmaşıklığına bağlı olarak 700–900 USD arasında değişmektedir. Belgeye bağlanma süresi ise ortalama 10 ila 12 aydır. Burada belirtilen maliyetler ile ilgili bilinmesi gerekli bir diğer husus da, ödenmesi gerekli ücretlerin belge alma süresi boyunca (bu süreç 2 ila 4 yıl arasında değişmektedir) gerekli zamanlarda ödenecek olmasıdır. Yine bilinmesi gerekli bir diğer husus ise belge sahiplerinin her yıl TPE’ye belgeleri ile ilgili yıllık harç ödemek zorunluluğunda bulunmalarıdır.

Patent ya da Faydalı Model hangi ülkede alınmışsa o ülkede koruma sağlayan belgelerdir. Bu sebeple Türkiye’de belgeye bağlanmış bir Patent ya da Faydalı Model ancak Türkiye’de koruma altında olacaktır. Başkaca ülkelerde buluşun korunması istendiğinde, istenilen ülkelerin Patent ofislerine tescil için müracaat edilmesi gerekmektedir. Belgeye hak kazanıldığını belirtilen ilanının Resmi Patent Bülteni’nde yayınlanmasının ardından 3 yıl içinde buluş sahibinin Türk Patent Enstitüsü’ne buluşu kullanıldığını kanıtlaması gerekir. Ayrıca, Patent ya da faydalı modelin koruma süresi boyunca her yıl ödenmesi gereken yıllık ücretlerin Türk Patent Enstitüsü’ne ödenmesi zorunludur.

Patentli bir ürün üzerinde patente konu olabilecek ikinci bir buluş yapılabilir. İkinci yapılan buluşun da Patent belgesi almaya hakkı vardır. Dikkat edilmesi gereken husus koruma süresi içerisinde her iki Patent sahibi de birbirlerinden izin almaksızın, birbirlerinin buluşlarını kullanamazlar. Patentli bir ürün üzerinde tamir hakkın kapsamının ihlali anlamına gelmez. Kişi veya kuruluşlar bedel ödeyerek aldıkları bir patentli ürün üzerinde tamir işlemi yapabilirler. Çünkü Patent sahibi ürünü satarak üzerindeki koruma hakkını tüketmektedir. Fakat son kullanıcı harici bir kişi tarafından, Patent sahibinden izin almaksızın, ticari bir amaçla, patentin esaslı parçaları üzerinde yapılacak tamir kapsamını aşarak yeniden elde etme, üretme boyutuna girecek şekildeki faaliyetler tamir olarak değerlendirilemez. Bu tür durumların somut örneğe göre değerlendirilmesi yerinde olacaktır.

Peki, patent ya da faydalı model hak sahibine ne tür haklar ve imkânlar sağlar?

  • Buluşun ekonomik faydalarından sadece buluş sahibinin yararlanmasına imkân vererek, rakiplerine karşı teknik ve ekonomik üstünlük kazandırır.
  • Mülkiyet hakkı sağlayan bir hak olarak devir alınabilir ve devir edilebilir.
  • Söz konusu buluştan başkalarının (rakiplerin), yararlanmasını yasaklama hakkı sağlar.
  • Buluşun ekonomik faydalarından sadece buluş sahibinin yararlanmasına imkân vererek, rakiplerine karşı teknik ve ekonomik üstünlük kazandırır.
  • Mülkiyet hakkı sağlayan bir hak olarak devir alınabilir ve devir edilebilir.
  • Söz konusu buluştan başkalarının (rakiplerin), yararlanmasını yasaklama hakkı sağlar.
  • Lisans verilmesi yoluyla başka kişilere hak tanıma imkânı verir. Lisans bir tür kiralama hakkıdır. Böylece, buluş sahibi buluşunu kendisi kullanırken, ekonomik bir yarar karşılığında ya da karşı lisanslar alınması karşılığında, başkalarına da söz konusu hakkı kullandırma hakkını elinde tutmuş olur.
  • Tüm dünyada olduğu gibi ticari bir itibar sebebidir.
  • Taklit edilmesi halinde hukuki ve cezai her türlü yasal imkânın kullanılmasına imkân verir.

Patente sahip olmak, buluşun ekonomik faydalarından sadece buluş sahibinin yararlanmasına imkân vererek rakiplerine karşı teknik ve ekonomik üstünlük kazandırır.

Benzer konular

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir